COĞRAFİ BÖLGELER AYRIMI
GAZİMAGUSA: Küçük bir ticaret limanıdır. Nüfusu 35.000 dir. Balıkçı kasabası olarak kurulmuş XIII. Yüzyılda Lüzinyanlar devrinde gelişmiştir. Doğu ile batı arasındaki önemli bir ticaret merkezidir. Gezilecek başlıca yerleri; Otello Kalesi (Kulesi), Namık Kemal Zindanı, Salamis Harabeleri ve St. Barnabas Arkeoloji müzesidir.

GİRNE: Turistik bir şehirdir. Nüfusu 17.000'dir.Dağ ve deniz manzaralarına sahip olduğu için, konaklama tesisleri ve plajları bakımından zengindir. At nalı şeklindeki limanı oldukça dikkat çekicidir. Ayrıca Girne Kalesi görülmeye değer bir tarihi mekandır. Girne'de görülmesi gereken önemli tarihi mekanları; Girne Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Bellapais Manastırı, Buffavento Kalesi ve İkon Müzesi'dir.

GÜZELYURT: Adını, doğasının zenginliğinden ve görüntüsünden almıştır. Nüfusu 12.000'dir. Bu şehirde Neolitik döneme rastlandığı bulgular arasındadır. Gezilmesi gereken en önemli yerleri; Güzelyurt Müzesi, Soli Harabeleri, Vuni Kalesi ve St. Mamas Manastırıdır

LEFKOŞA: Kıbrısın başkentidir. Nüfusu 45.000'dir. Görülmesi tavsiye edilen yerleri; Arap Ahmet Sokağı, Selimiye Camii, Yiğitler Burcu Parkı, Barbarlık Müzesi, Mevlevi Tekke Müzesi, Arasta Sokak, Venedik Sütunu, Büyük Han, Belediye Pazarı ve Derviş Paşa Konağıdır.

MARAŞ: 1974 Yılındaki askeri harekattan önce adanın en büyük turistik bölgelerinden biriydi. Nüfusu 6000'dir. Maraşlılar askeri harekat başlamadan önce, kısa bir zaman sonra döneceklerini düşünerek her şeyi olduğu gibi bırakıp kenti terk etmişlerdir. Günümüzde 1974 senesine ait bir otomobilin, galeride hala durduğu bilinmektedir. Maraş plajında yürürken etrafınıza baktığınızda zamanın adeta donduğunu göreceksiniz.

İSKELE: Karpaz yarımadasını içine alan ve güzel sahilleri olan bir şehirdir. Nüfusu 5.000'dir. Bir çok tarihi eseri içinde barındırmaktadır. Tarih tutkunları için Apostolos Andreas Manastırı, Aytrias Bazilikası, Kantara Kalesi, Kanakaria Kilisesi, Philon Kilisesi, İskele, İkon Müzesi ve Kral Mezarlarını görmelerini tavsiye ederiz.

Tarih :
Akdeniz'in mükemmel iklimi ve sıcak insanlarıyla ünlü Kuzey Kıbrıs, 3 kıtayı birleştiren en güzel adalardan biridir. Tertemiz sahilleri ve eşsiz doğasıyla tam bir turizm cennetidir. Efsanede anlatıldığı gibi Sezar'ın Kleopatra'ya aşkını kanıtlamak için bu adayı vermesi en güzel örnektir.

Arkeolojik kazılar M.Ö. 7000 Yılına uzanan Neolitik zamana ait yerleşim birimleri ortaya çıkarmıştır. Bulunan kalıntılardan Kıbrıs'a yerleşen ilk insanların Mezopotamya ve Anadolu'dan geldikleri tarım yapabilip hayvan evcilleştirdikleri anlaşılmaktadır. M.Ö 6000 ve daha sonra gelen guruplar çanak, çömlek, desti, bardak gibi kilden kaplar yapabilme sanatını getirmişlerdir. Bu zamana ait ortaya çıkarılan iki yerleşim biriminden biri Kuzey sahilinde Girne'nin 10 km doğusunda "VRİSİ" kalıntıları, diğeri de Limasol ve Lefkoşa arasında "KİROKİTİA" denilen kalıntılardır.

Bronz çağına ait daha büyük yerleşim birimleri ortaya çıkmıştır. Bronz araçlarının en önemli ham maddesi olan bakırın Kıbrıs adasında çok miktarda bulunması yörede bu madenin ticareti ile uğraşan ve bakır işleyen merkezlerin gelişmesine yol açmıştır. Mağusa'nın kuzey doğusunda "ENKOMİ" kalıntıları bu çağda gelişen ve çağa göre modern ve zengin bir kasabanın kalıntılarıdır. M.Ö. 2000 yılından itibaren Kıbrıs tarihi, adanın stratejik konumuna ve zengin bakır kaynaklarına sahip olabilmek için bölge güçlerinin istilalarına sahne olmuştur. Bu istilalarla gelen değişik kültürler, Kıbrıs adasını bir tarihi kalıntılar ve eserler ülkesi haline getirmiştir.